11 Aralık 2007 Salı

Elindekileri Kaybetmeden


Bir Evliliğin Romanı isimli kitapta, önceleri birbirlerine abi ,kardeş ilişkisi içerinde olan iki insanın birbirlerine duymuş oldukları muhabbetin ve sonrasında gerçekleştirdikleri evliliğin anlatıldığı kitap. İşin açıkçası Tolstoy kitabı okumanın zevkini yaşatamadı bana.''İnsan Ne ile Yaşar'' isimli kitabını bitirdiğimde hissetiklerimle bu kitabı okuduğumda hissettiklerim çok farklıydı işin açıkçası.

Önceleri köyde yaşayan sonrasında ise bu yaşadığı hayattan sıkılan bayan kahramanın Rusya'nın ileri gelen ailelerinin yanında bulunup onların tertip etmiş olduğu balolara gitme arzusu tabir-i diğerle bu konuda ruhunda hissettiği açlıktan korkan kocası :Bazı şeyleri yaşayarak öğrenmesi hasebiyle bu hayatın içine girmesine ve onunla beraber bu balolara katılmasına izin verir karısının.Bu şatafatlı partilerin içinde kendisine yöneltilen güzel sözler ,erkekler tarafından nefsinin çok hoşuna gidecek tarzda konuşmalar ile karşılanması MAŞA'nın çok hoşuna gider. Fakat sonrasında bu iltifatların dozajının ve tarzının değişmesinden dolayı kocası ile beraber tekrar köye dönmek zorunda kalırlar. Ve ilk zamanlarda yaşamış oldukları mutlu ve huzurlu hayatı arar duruma düşerler.


Bu roman bana insanların ellerinde bulunan nimetlerin farkında olarak yaşamaları gerektiğinin ne kadar da önemli bir şey olduğunu ,

Kaybettikten sonra birşeyleri kazanmanın çok zor olduğunu ,

Her şeyi yeri ve zamanında ,doğru bir dille söylenmesi gerektiğini,

İkili ilişkilerde ne kadar insanlar birbirine güvenselerde 3.şahısların insanlar arasına nasıl fitne ve fesat sokabildiklerini,

Ve dünyadaki değişmeyen tek mutluluğun,başkaları için yaşamak olduğunu öğretti.

Hiç yorum yok: