27 Ağustos 2007 Pazartesi

Buyrun KOYUN Olmaya


Kitabın Adı:Kültür ve Sanayileşme
Yazarı:E. N. GÜRDOĞAN
Yazar ile farklı platformalarda ve farklı zamanlarda yapılmış olan röportajların bulunduğu kitap; seneler önce yapılan söyleşileri içerimesine rağmen bahsettikleri konular itibari ile ter-ü tazeliğini hiç bozmadan günümüze de hitap ediyor. Neden zenginler ve fakirlerin dengesiz şekilde dünya coğrafyası üzerinde bulunduğuna dair güzel bir tespit vardı kitapta:Dünyayı sorunlar yumağı haline getiren yoksullardan daha çok zengin ülkeler.Ne alaka canım sende diyenler olabilir .İşte cevabı:Zengin ülkeler ekonomik çıkarlarını korumak için dünyayı ateşe vermeye devam ediyor.Kitap okumanın,insanın kendisine yatırım yapmasının bazı insanlar tarafından ‘’NE GEREK VAR BUNLARI YAPMANA ‘’modunda bir karşılık bulmasının nedeni kitle tüketiminin birörnek davranışları gerekli kılmasıdır.Ne demek oluyor bu ?Sen de kitap okumayacak akşam olunca sadece televizyon izleyeceksin.Haftasonu geldiğinde kurslarda kendi hayatına nasıl sıradışı birşeyler katabilirim acaba demek yerine maçları takip edip küfür etme egonu tatmin edeceksin. Kısacası koyun olmak deniyor ya eğer kitap okumak seni sıkıyor ,farklı alanlarda kendini geliştirmek sana akil gelmiyorsa o zaman buyrun koyun olmaya.Farkında değiliz belki ama giyim tarzımız başkaları tarafından belirleniyor,izlediğimiz televizyon yapımları bize başkaları tarafından izlettirilmek mecburiyetinde bırakılıyor.Kendi tarzımız diye ayağımıza geçirdiğimiz pantolondan tutunda ,kansere karşı savaşacağız diye bileğimize taktığımız sarı bilekliklere kadar birçok şey başkaları tarafından belirlenmiyor mu Allah aşkına.O halde nerede kendi başına özgürce seçme şansı ,nerede kimsenin müdahelesine maruz kalmadan özgürce seçimler yapma imkanı .Sıradışı olduğunda toplum tarafından dışlanan o güzel insanlar :Sizler bakmayın onlara ,biz bu ringe bir defa çıkıyoruz başka defa çıkma şansımız yok .Kafamızda 60000 proje dahi olsa bir anda ölme ihtimalimiz çok yüksek .O halde birilerinin tavsiye bile etmeden bunu yaşamak zorundasın kardeşimmm dediği hayatı ya onların dediği gibi yaşayacağız ya da kendimizi geliştirip bu hayatı nasıl yaşamak istiyorsak öyle yaşayacağız.
Bizlere bakış açısı kazandırması açısından 3 farklı söylemle karşılaştım kitapta.
‘’Seninki senin benimki benim’’
‘’Seninki senin benimki de senin’’
‘’Ne benimki benim ,ne seninki senin’’
Acaba biz yaşantımızda hangisini kendimize yol gösterici olarak yaşayabiliyoruz
Bu kitap vesilesi ile zihnimde canlananlar bunlar oldu. İnsanların ölmeyecekmiş gibi tüketmek ve bu tüketme ameliyesi esnasında erdemli hareket etmekten bihaber yaşamak arzusunun dünyada meydana getirdiği etkilerin özetlendiği kitabı herkesin okumasını tavsiye ediyorum.
Kitaptan Zeberced Sözler
Yenilenler yenenleri taklit ederler.
Türkiye ,Batılılar gibi tüketmesini öğrendi.Batılılar gibi üretmesini öğrenemedi.Şapka giyerek insanlar tükettiklerinden daha fazla üretemiyor.
Üretimi tüketimini karşılamayan bir ülkenin,dış borçtan ve enflasyondan kurtulması mümkün değildir.
İnsan ne kadar aciz olduğunu unuttuğu kadar kendini güçlü zannediyor.

Hiç yorum yok: